İş yaşamında çalışanların duygu durumlarını ve dolayısıyla performanslarını etkileyen en büyük faktör anlaşmazlık ortamlarında vermek istedikleri yanıtı vermek yerine tepkisel davranmak ve böylece fikir ayrılıklarının çatışmaya dönüşmesine sebep olmaktır. Çatışma başlı başına bir fikir ayrılığı sürecidir. Bir gruptaki kişilerin beklentilerinin değişkenlik göstermesinden dolayı ortaya çıkar. Çatışma, kurumların üretim ve yaratıcılık aşamasında farklı fikirlerin bir araya
Kişisel Gelişim - e-Varan
Markanı Parlatmaya Ne Dersin?
Markanı Parlatmaya Ne Dersin? – Ne iş yapıyorsunuz? – Marka danışmanıyım. – Sizce ben marka olabilir miyim? – Herkes duruşu, giyimi, konuşması ve hayata yaklaşımı ile kendi markasını yönetir. İyi yönetenler de vardır, oluruna bırakanlar da. Her markanın bir hikayesi vardır, yazılmayı bekleyen. Marka akıllarda bıraktığınız izdir. “Siz odada yokken hakkınızda söylenendir.” Evet, siz de
Otonom Araçlar ve Akışta Kalmak
Kişisel gelişim eğitimlerinin olmazsa olmaz (hatta klişe) cümlesi; “hayatınızın direksiyonunda kim var?” Bize bu eğitimlerde hep “hayatınızın direksiyonunda siz olmalısınız” mesajı ve takiben bunu nasıl ele alacağımız anlatılır. Anlatılsın… Peki…. Yalnız bu arada dünyada değişiklikler var, artık otomobillerin bile direksiyonunda kimse yok …. Teknolojik ve etik sıkıntıları, regülasyon dertleri derken dünyada otonom araçlar yollarda, hatta
Koçluk
Bireylerin yaşamları içerisinde zaman zaman tatmin seviyesinin düşmesi, bazen nereden nasıl devam edeceklerinden emin olamamaları, karar verememeleri, belirsizlik süreçlerini netleştirmede zorlanmaları, yeni rollerine hazır olmamaları, ne istediklerini fark etmede zorluk yaşamaları, işlerini yönetirken veya yönetilirken zorlanmaları, performanslarının düşmesi, potansiyellerinin farkına varma ihtiyaçları v.b. pek çok konunun iyileştirilmesinde ve üzerinde çalışılmasında “koçluk” yaklaşımı esastır. Uluslararası Koçluk
Design Thinking’in Kazandırdıkları
Design Thinking’in Kazandırdığı ve Geliştirdiği Yetkinlikler Design Thinking yaklaşımının içerisine girdikçe, farklı beceri ve yetkinliklerimin de geliştiğini net bir şekilde hissetmeye başlamıştım. Hele bazıları o kadar hızlı gelişme göstermişti ki; neredeyse kullanmadığım üçüncü bir elim daha varmış gibi hissetmiştim… Sadece iş süreçlerimde değil, aynı zamanda özel hayatımdaki problemlere de farklı bir gözle bakıp, çözüm fikirlerimi
Ağaçkakan mısın yoksa Arı Kuşu mu?
Ağaçkakan mısın yoksa Arı Kuşu mu? Yıllardır gençlere her şeyin bir hayalle başladığını anlatıyorum. Evet hepimiz gözümüzde canlandırabileceğimiz şeyler kadar varız. Bu cümle size çok spiritüel mi geldi? Oysa oldukça realist! Göztepe’deki Oyuncak Müzesi bir insanın gözünde canlandırdıklarının gerçeğe dönüşünün en güzel örneklerinden biri. Uzay bölümünü gezenler hatırlayacaklardır; 1950’lerde Almanya ve Amerika’da üretilen bir sürü
MESAJINIZ VAR!
BENDEN DUYMUŞ OLUN; DENGEYİ KORUMANIN FORMÜLÜ VARMIŞ…. Ruhumuzun dengesini yakalamak meselesi belki de hayatlarımızın merkezindeki konumuz. Geçen yazımda mütemadiyen “dengemi bozmayın” diyenlere “siz de bir zahmet dengenizi korumaya çalışın” demek istemiştim.de… Şimdi bunu söyleyip, bunun “nasıl” olacağı konusunu açıkta bırakmak olmaz. Bilenler biliyor, bilmeyenler de bilsin ki ben ruhunuzu nasıl dengede tutacağınız konusunda ahkam kesecek
Dengemi Bozabilirsiniz!
DENGEMİ BOZABİLİRSİNİZ! “Benim dengemi bozmayınız” demişti Turgut Uyar. Aslında bir “tel cambazı” anlatıyordu şiirde. Ama biz hepimiz üzerimize alındık yıllardır, canımız her istediğinde; “alınız al inandım, morunuz mor inandım, ama siz benim dengemi bozmayınız” deyiverdik. (Sezen Aksu şiiri bestelemeseydi bu kadar herkesçe pelesenk edilir miydi her dile orası ayrı…) Çünkü neden? Biz zaten harika denge
Sessiz Kısıtlama
Şiişştt, Kimse Duymasın! Ben profesyonel çalışma hayatına başlayalı oldu biraz. Net bir tarih vermeyeyim ama şunu diyebilirim ki bizim zamanımızda “ekipdaş” olmak pek mühim bir olaydı. Bugün şirketlerden gelen eğitim taleplerine bakınca hala “ekip olmak, takım olmak” konularının önemli olduğunu sanıyordum. Ta ki 2022 yılına ait İş Yeri Kültürü Raporu verilerine rastlayana kadar. Rapor diyor
Sessiz İstifa
Sessiz ve Derinden ‘’Sessiz İSTİFA’’ İstifa etmek ya da etmemek işte bütün mesele bu. Cümleyi kendisinden aldım ama eminim Danimarka’nın talihsiz prensi Hamlet bile böyle bir dilemma yaşamamıştır. Varım buradayım iş güç sahibiyim, çalışıyorum ama aslında hiç de istemiyorum, ayaklarım geri geri gidiyor ama gitmek zorundayım, değerimi de bilemediler ama şimdi istifa etsem iş bulur